Haberler

Savaşın Çocuk Psikolojisine Etkileri

Savaş ve Çocuk Psikolojisi

Savaşın ve şiddetin çocuklarda yarattığı bilişsel, psikolojik ve fiziksel etkilerini görmek kaçınılmazdır. Sadece savaşa direkt maruz kalan çocuklarda değil; sosyal medyadan bu süreci izleyen, yetişkinlerden bu süreci duyan çocuklarda da aynı etkiler görülebilir. Özellikle “Dünya güvenilir bir yerdir” algısı taşıyan çocukların bu algılarının yıkılması güvenlik ihtiyacını arttırarak birçok farklı davranış ve uyum sorununu birlikte getirebilir. Bu noktada her çocuğun biricik ve kendine özel tepkiler göstereceğini unutmayalım.

Çocuklara Savaşı Nasıl Anlatabiliriz?

Savaş gibi travmatik olaylarda özellikle yetişkinlerin tepkileri çocukların tepkilerini doğrudan etkilemektedir. Bu yüzden yetişkinlerin çocukların yanında söylemlerine dikkat etmeleri ve mümkün olduğunca çocuklara dürüst olmaları gerekmektedir. Çünkü bilinmezlik her zaman korkutur.

-Savaşı medyadan görüp, duyan ve soran çocuklara öncelikle ne bildiklerini sormak veya çizdirmek bizler için kolaylaştırıcı olabilir.

-Çocuğa yaş dönemine göre bilgi vermek ve gereksiz bilgilerden kaçınmak yeni korkuların oluşumunu engelleyebilir.

-Yine “bazen bu tarz anlaşmazlıkların olabileceğini ve bu yöntemin doğru olmadığını” aktarmak önemlidir.

-Yaş grubu itibariyle çocuk ısrarlı bir şekilde görsel izlemek isterse yaş grubuna uygun kitaplar okunabilir, videolar ve belgeseller izlettirilebilir.

-Savaşı konuşurken tarafsız olmak ve çocuğa savaşın kazananı olmayacağı bilgisini vermek de çocuğun gelişimsel süreci ve savaşın doğru bir yöntem olmadığı bilgisini öğrenmesi için önemlidir.

Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Tepkileri (0-3 yaş)

Huzursuzluk, ağlama, uyku sorunları, kabus görme ve iştah kaybı görülebilir.

Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Tepkileri (3-6 yaş)

0-3 yaş belirtilerine ek olarak, önceki gelişim evrelerine özgü davranışlara dönme, kendini suçlama(ben merkezcilik), savaşla ilgili abartılı hikayeler anlatma, seslere karşı aşırı tepki verme, hayali varlıklardan korkma, uyumlanma sorunları, saldırganlık ya da içe kapanma durumları ortaya çıkabilir. Aynı zamanda, günlük travmayı oyunlarına taşıma ve olayı tekrar tekrar oynama görülebilir.

Okul Çağı Çocuklarının Tepkileri (6-12 yaş)

Yalnız yatmaktan korkma, uykuya dalmakta güçlük, kabus görme, dikkati toplamada güçlük, okul başarısında düşüş, okula gitmeyi reddetme, öğrenme ve davranış bozukluğu, ikili ilişkilerden kaçınma, depresyon ve bedensel yakınmalar gözlenebilir.

Yaşadıkları travmayla başa çıkmak için dijital savaş oyunları ve şiddet içerikli oyunlara yönelebilirler.

Ergenlerin Tepkileri

Kimliklerini yeni yeni keşfetmeye başlayan ergenler savaş süreçlerinde kaybetme kaygısını yoğun olarak yaşayabilirler. Yalnızlaşma, keder, gergin hissetme, iştah ve uyku sorunları, depresyon, öfke patlamaları, ihtihar düşünceleri ve antisosyal davranışlar gözlenebilir.

Bakım Verenlere Öneriler

Öncelikle bakım verenler kendi duygularını fark etmeleri gerektiğini ve baş edemedikleri noktada profesyonel yardım almaları gerektiğini unutmamalıdır.

0-3 yaş için; Bakım verenin mümkünse sık sık değişmemesi, günlük rutinleri olabildiğince sürdürmek, akranları ile vakit geçirmesini sağlamak yardımcı olabilir.

3-6 yaş için; Olabildiğince günlük rutinlerini sürdürme, gürültülü ortamlardan olabildiğince uzak tutmak, olabildiğince fiziksel ve duygusal yakınlık kurmak, sordukları sorulara olabildiğince net ve kısa cevaplar vermek, mümkün olduğunda oyunları takip etmek ve eşlik etmek süreç için önemlidir.

6-12 yaş için; Yine rutinlerinin devam ettirilmesi ve özellikle okula gitmesini ve yaşıtları ile vakit geçirmesini sağlamak yapılacak en önemli destek mekanizmasıdır. Okul çocuğun gelecek umutlarını ve başa çıkma becerileri arttırırken, arkadaşları ile kuracağı ilişkiler sayesinde sosyal yalıtımı azalacaktır.

Ergenler için; Küçük çocuklar kadar ergenlerinde bu süreçte desteklenmeye ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Arkadaşlarıyla daha fazla paylaşım yapacakları alanlar yaratmak ve okul rutinlerini sürdürmek, toplumsal yardım çalışmalarında sorumluluk vermek süreç için kolaylaştırıcı olabilir.